Benlik arayışı, kişilik çatışması ya da ideal benliğe ulaşma çabası olarak ifade edilir. İnsan varoluşundan bu yana kendiyle ilgili soruların cevabını aramıştır. Neden buradayım? Nereden geldim? Ben kimim? gibi…
Arkeolojik buluntularda en sık rastlanılan mimari ögeler inanca yönelik olanlardır.(mezar ve tapınak gibi) İnanç, yani sorgulamadan doğru kabul ederek inanmak, insan için bir ihtiyaç ve benlik arayışındaki en eski yoludur. İnsanlar benliğe ilişkin soruların cevabını yaradılışa ilişkin gizemin çözülmesine bağlamışlardır. Yaratılış bilinirse insanın dünyadaki varoluş sebebi de bilinebilecektir. İnsanlık tarihinde, varoluş hakkında dinler tarafından tarif edilenler dışında bilimsel bir gerçekliğe de ulaşılmış değildir. Henüz bilimsel bir gerçekliğe ulaşılamamış olduğunun bilinmesi, insanın hayatın ve doğanın gücünün kabullenmesini kolaylaştırır. Şamanizmden tasavvufa kadar bütün inanış ve ritüellerin altında yaradılışa olan merak yatar. Benlik bilinç altındaki gizemi, düşünce sistemini ve ruhun özünü kapsar.
Herman Hesse tarafından yazılan “Siddhartha” romanında da Siddharta karakteri doğuştan gelen bir inançla büyümesine rağmen kendi benliğini bulmak için yola çıkmıştır. Ona verilen inancı kabul etmeyip kendi yolculuğunda karşılaştığı insanlar aracılığı ile çeşitli yollarla sınanmış ve sadece kendine dönerse doğru yolu bulabileceği sonucuna ulaşmıştır. Bu tarz bir sorgulama aslında her inancın tasavvufunda yer alır. İnanç pek çok insan için sorgulamadan ezberledikleri ve kabullendikleri bir kavram iken tasavvuf öğreterek kabullendirmeyi tercih eder. Kendine dönmek ve bilincini en üst seviyede tutabilmek sıradan bir insanın çok kolay yapabileceği bir yöntem değildir. Doğum ve aile ile kazanılmış çoğu inanç şekilleri de bu bilincin kazanılması için sorgulamaya engeldir. Bunun için öncelikle muhatap olduğu sorulara karşı kendi içinde dürüstçe cevap verebilecek veya verecek cevabı olmadığını itiraf edebilecek kadar cesur olunmalıdır. Kişi önce kendi varlığına sonra etrafındaki diğer canlıların varlığına inanmalı ve saygı duymalıdır. Benliğini arayan bir kişi için özünü görebilmek için kat edeceği mesafe çoğu zaman uzun ve yıpratıcı olabilir. Sadece vazgeçmeyenler mutlak gerçeğe ve öz benliklerine ulaşırlar. Siddharta da yıllar boyu farklı inançları tecrübe etmiş ve en sonunda kendi inanışını bulmuştur.
L. ÖZ 10 D