Coğrafya…Kazdağları…Endemik Bitkiler…
Saint Michel ve Notre Dame de Sion Fransız Liseleri Çevre/Permakültür Kulüpleri 6-8 Mayıs tarihleri arasında ‘’Kazdağları Endemik Bitki Türleri’’ araştırma gezisini gerçekleştirmişlerdir.
Bu gezide Kulüp öğrencilerimiz Prof.Dr.Murat Türkeş (Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu ve Fizik Bölümü Öğretim üyesi) eşliğinde 1700 m.ye kadarJeolojik,morfolojik,iklim, toprak yapısı ve bütün bunlara bağlı olarak oluşmuş zengin bitki örtüsün inleyerek ve bir çok bilgi edinerek Kaz Dağı Milli Parkında yürüyüş gerçekleştirdiler.
Kazdağları Marmara bölgesinin Güneybatıda Ege Bölgesinden doğal sınırı oluşturan masiftir. Hem deniz hem de kara iklimi birlikte görülür. İzole bir kütle olan buzullaşma geçiren zengin ve nadir bitkilere sahiptir. Kaz Dağı tarihi 5000 yıllık bir geçmişe sahiptir.
Öğrencilerimiz, bölgenin Mitolojik, Paleocoğrafik geçmişine yolculuk yaptılar. Ekolojik zenginliğini fotoğraflayarak araştırmalarının ilk adımını attılar.
Sadece Kazdağlarında yetişen bitkilerin başında Kazdağı Göknarı gelir, doğal olarak yetişmiş aynı zamanda son buzul çağından günümüze ulaşmış çok önemli relikt bir türdür. Bunun yanında dünyada sade Kazdağlarında yetişen 21 çeşit bitki vardır.Bunların arasında Kazdağı adaçayı beyaz çiçekli şakayık,kırmızı şakayık,dağ lalesi, Kazdağı çiğdemi,arap sümbülü gibi türler sayılabilir..Öğrencilerimiz bu bitkileri görmüş, yerinde yaşam koşulların öğrenmiş ve fotoğraflamışlardır.Bu bitki örtüsü içinde çalıkuşu,karatavuk,Alaca ağaç ve ağaç inciri kuşunu da görmek mümkündür.
Ayrıca yörede yer alan bir kadın kooperatifini ziyaret ederek, bu endemik bitkilerin halkın yaşamında önemli bir yer edindiğini de gördük.Yerel dokumalara bu bitkiler işlenerek gerek giysi gerekse kullanım eşyası olarak ülkemizin birçok iline ve hatta bölgeye gelen turistler sayesinde dünyanın birçok ülkesine ulaşmışlardır.
Bu gezi ile öğrencilerimiz Türkiye’nin zengin florasına tanıklık etmiş ve bunların içinden Endemik Bitkileri daha yakından tanıma imkanı bulmuşlardır.Bu bitkileri okullarımızda,arkadaşlarına ve geniş bir çevreye tanıtmak için kitapçık haline dönüştüreceklerdir.
Gençlerin doğada daha çok zaman geçirmeleri,toprağı, bitkiyi ,suyu yakından tanımaları, doğayı sahiplenmelerine ,korumalrınıa kolaylık sağlayacaktır.
La géographie…les Kazdağları…les plantes endémiques…
Les clubs Environnement et Permaculture des lycées français Saint Michel et Notre Dame de Sion ont effectué un voyage d’études intitulé « Espèces végétales endémiques des Kazdağları », du 6 au 8 mai.
Accompagnés par Murat Türkeş (membre du conseil d’administration du Centre de recherche et d’application des politiques et du changement climatique de l’Université de Boğaziçi et membre du département de physique), nos élèves sont montés jusqu’à 1700 m d’altitude sur le Mont Ida, explorant les aspects géologiques, morphologiques, climatiques, la structure du sol et la riche végétation.
Les Kazdağları sont un massif qui forme la frontière naturelle entre la région de Marmara et la région égéenne au sud-ouest. Les climats marins et terrestres s’y côtoient, ce qui constitue une zone avec un micro-climat, et on y trouve des plantes riches et rares résistantes à la neige. L’histoire du Mont Ida remonte à 5000 ans.
Nos élèves ont plongé dans l’histoire mythologique et paléogéographique de la région et ont photographié sa richesse écologique.
Le sapin « Kazdağı » est l’une des plantes endémiques de la région qui a poussé naturellement et a survécu à la dernière période glaciaire.
Il existe 21 espèces de plantes endémiques du mont Ida, notamment la sauge, la pivoine à fleurs blanches, la pivoine rouge, la tulipe de montagne, le crocus du mont Ida et la jacinthe d’Arabie. Nos élèves ont découvert ces plantes sur place, les ont photographiées et ont beaucoup appris sur les étapes de leur développement.
Il est également possible d’y observer des espèces d’oiseaux comme le troglodyte, le merle, la pie et l’oiseau figuier. Nous avons également visité une coopérative de femmes de la région et constaté que ces plantes endémiques occupent une place importante dans la vie des habitantes. Ces plantes sont utilisées localement pour faire des tissus qui sont ensuite utilisés dans de nombreuses provinces du pays et se diffusent dans d’autres pays, quand les nombreux touristes étrangers en achètent.
Grâce à ce voyage, nos élèves ont pu observer la richesse de la flore turque et découvrir des plantes endémiques. Ils feront un livret de photos de ces plantes afin de les présenter à leurs camarades de Saint-Michel, mais aussi dans d’autres écoles.
Nos élèves apprennent à mieux connaître les sols, les plantes et l’eau, et adopteront spontanément les bons réflexes pour protéger la nature.