İnsanların çoğu hayatlarının bir döneminde benlik arayışı içine girer. Yaşam amacını düşünür, bulunduğu konumun ya da yaptığı işin onu tatmin edip etmediğini kendi içinde sorgular, kendine doğrusuyla yanlışıyla bir yol çizmeye çalışır. Ve bu arayış kendisini tatmin eden noktaya ulaşıncaya kadar devam eder.
Herman Hesse’nin “Siddhartha” romanında da Siddhartha belli bir yaşa geldikten sonra artık yaptığı şeylerin ona mantıklı gelmediğini, onu yeterince tatmin etmediğini anlar ve kendini bir nevi susuz hissettiğini ve bu susuzluğu dindirmek, yaşamın amacını kavramak, tanrıyla bütünleşmek istediğinden bahseder. Bunun için bir yolculuğa çıkar yani benlik arayışına girer. Bu yolculuk onun için hiç de kolay geçmez, istediği noktaya ulaşıncaya kadar yani benliğini buluncaya kadar birçok zorluktan geçer.
İlk olarak birçok kez yer değiştirmek zorunda kalır. Yolculuğuna Samana olmak için başlar fakat bir süre sonra etrafındaki en yaşı Samana’ya bakar, onun hala benliğini bulamadığını görür ve vakit kaybetmek istemediği için Samana olmak ona istediği tatmini veremediği için
oradan ayrılarak Gotama’nın öğretisini dinlemeye gider fakat Gotama’nın öğretisini de kendi kafasında belirli bir mantığa oturtamadığı, kendi fikirleriyle Gotama’nın fikirleri tam olarak uyum sağlamadığı için yine bir tatmin duygusuna ulaşamaz ve oradan da ayrılarak şehre gider.
İkinci olarak bazı zamanlarda iradesine sahip çıkamadığı, kendi içinde çelişkiye düştüğü zamanlar olur. Şehre ilk geldiğinde insanları kendilerini dünyevi zevklere fazla kaptırdıkları, vakitlerini gelip geçici şeylere harcadıkları için aşağılar, hor görür, onları çocuk insanlar diye tanımlar fakat bir süre sonra o da iradesine sahip çıkamaz ve kumar oynar, kendini dünyevi zevklere fazlasıyla kaptırır. Önceden kınadığı ve çocuk insanlar diye nitelendirdiği insanlardan birine dönüşür. En önemlisi de yolculuğa çıkış amacından sapar.
Üçüncü olarak pişman olduğu, yaptığı hataların farkına vardığı zamanlar olur. Şehirde yaptığı davranışlardan dolayı kendini suçlu ve pişman hisseder, ona yaptığı şeyler artık iğrendirici ve mide bulandırıcı gelmeye başlar, her şeyden soğur ve şehri terk eder.
En sonunda Siddhartha tüm bu zorlu evreleri geçerek amacına yani onun tanımıyla Nirvanaya ulaşır ve böylelikle benlik arayışı sona erer. Fakat Siddhartha’nın benlik arayışı sırasındaki yolculuğu hiç de kolay geçmemiştir hata yaptığı, pişman olduğu bir çok zaman olmuştur. Bu yolculuk için oldukça emek vermiştir fakat yaşadığı her şeye bir bütün olarak baktığımızda bunlar onun istediği noktaya ulaşmasını, benliğini bulmasını sağlamıştır yani tüm bu başından geçen olaylar bu benlik arayışının bir parçası olmuştur.
Sonuç olarak insanlar da istedikleri noktalara aynı Siddhartha gibi kolay yollarla değil zor yollarla ulaşır. Önemli olan hataları kabul etmek, ders çıkarmak, sabırlı olmak, ilk zorlukta pes etmemek ve yola devam etmektir. Bütün bu saydıklarım ve daha fazlası insanın kendi benliğini bulması ve onu tatmin eden noktaya ulaşabilmesi için gerekli şartlardır, bu yolculuğun bir parçasıdır.
A.C. OKTAY 10- C