BENLİK ARAYIŞI

 

“Benlik nedir? Benliğimizi aramaya neden, nereden ve nasıl başlarız? Bu süreç doğal mı gelişir yoksa bu yolculuğa kendimizi itmemiz mi gerekir? Herkes kolayca aradığı cevapları bulabilir mi ? Cevap herkes için aynı mıdır?” Bu soruları kendinize sormaya başladıysanız benliğinizi arama serüvenine çoktan girmişsinizdir çünkü bu süreci tetikleyen unsurlardan biri de süreç hakkında oluşan merak duygusudur. Eğer bunları kendinize daha sormadıysanız buna kafa yormaya daha başlamamışsınız demektir. Tabii bu yolculuğa çıkan kişiler her zaman kendine göre doğru bir taktik izleyerek gerçekten benlik arayışlarını benliklerini bularak sonlandıramayabilirler. Yarı yolda bırakıp vazgeçebilirler veya çabalamaktan yoruldukları için cevaplarını bulmuş gibi yapıp kendilerini kandırırlar.

 

Öncelikle şu soruya cevap vermeliyiz: Benlik nedir? Bunun cevabını kısaca şöyle verebiliriz: Bir kimsenin kendisini kendisi yapan özellik, kişinin öz varlığı, kendilik, kişilik. Buradan da bariz bir şekilde anlaşıldığı üzere benliğimizi ararken kendimizden başka kimseye ihtiyaç duymayız. Bu sadece bizim ile ilgilidir ve bunu kendimiz dışında kimse çözemez.

 

Diğer önemli sorulardan biri de buna nasıl ulaşılacağıdır ki bunun da cevabı kimsenin düşüncelerine bağlı kalmamaktan geçiyor. Okuduğumuz Siddhartha kitabından da çıkarılabileceği üzere başkalarının düşüncelerini ve fikirlerini koşulsuzca ve aklımıza yatmadan benimsemek bizi hiçbir kapıya ulaştırmamakla kalmaz, benliğimizi bulmamızı da erteler.

Tek yapmamız gereken şey kendimizle baş başa kalmak ve kendimize tamamen dürüst olarak zihnimizin bize neler söylemek istediğini anlamak. bize mutluluk veren şeylerin neler olduğunu kavramak, kendimizi geliştirebilmek için neler yapabileceğimizi fark etmek…

Baş başa kalmaktan bahsedilen kendimizi hayatımızda gelişen diğer her şeyden soyutlayıp sadece kendi iç benliğimize odaklanmak değil, görev ve sorumluluklarımızı yerine getirirken aynı zamanda fırsat yaratıp kendimizi bir yapboz gibi çözmeye çalışmaktadır. Yeni şeyler deneyip onlardan hoşlanıp hoşlanmadığımıza bakmalıyız, olaylara olan genel bakış açımızı ve onlara karşı verdiğimiz küçük veya büyük tepkileri analiz etmeliyiz. Bunların hepsi benliğimizi oluşturur ve bu yüzden eğer hedefimiz benliğimizi bulmaksa hepsini detaylıca anlamlandırmak ve açıklığa kavuşturmak gerekir. Bu işlemi tamamladıktan sonra kendimizi kendimize veya karşı tarafa sorun yaşamadan tanımlıyor olabilmemiz gerekiyor.

 

Aslında benliğini arama istediği herkese ,hayatında en az bir kere, uğrar. Ancak buna kulak verip peşinden gidenler yaşamlarını kendilerini tanıyarak geçirirler. Kısacası bu istediğin oluşması normaldir fakat çaba sarf etmeden ve zorlanmadan gerçek sonuca ulaşılmaz. Tabii zorlanmaktan kastedilen şey bu süreçte kendimizi yıpratmak değildir.

 

 

 

 

Bir de elbette bunun zamanlaması önemlidir. Erken yaşlarda benlik arayışına girip hızlı sonuç almak ve hayat boyu öyle devam etmek çok avantajlıdır. Fakat özellikle ergenlik çağında bu tür zorlu bir arayış zor ve yıpratıcı olabilir. Bunun kontrollü yapılması da dikkat edilmesi gerekenlerden biridir.

 

Siddhartha da birçok deneme ve engelin ardından benlik arayışının bitip benliğine ulaştığını aklında kendisine dair hiçbir soruyu kalmayınca anladı. Başından beri hedefi benliğini bulmaktı. Ancak, zaman zaman başkalarının düşüncelerini kafasına tam olarak yatmadığı takdirde benimsemeyip emin adımlarla kendi yolunda yürüse de bazen hedefinden tamamen saptı. Fakat ne olursa olsun bunun farkına varıp kendini toparladı ve en sonunda hedefine ulaştı.

 

Özetle bu meşakkatli yol çok zor olsa da bize birçok şey katan ve sonucunda çok farklı biri olacağımız dönüm noktalarından biri. Bu yolu bitirip benliğimizi bulduktan sonra aklımızda hiçbir soru işareti ya da içimizde hiçbir kuşku kalmamalıdır. Eğer aklımıza yatmayan birtakım düşünceler varsa hala tamamlamamız gereken bir yolumuz var demektir.

 

E. KESKİN 10 D