BİRİCİK OLMANIN HAFİFLİĞİ

Sınırlı yaratıklarız. Doğuştan gelen insani vasıflarımızın idrakı içinde yaşıyoruz. Mesela suyun içinde yüzebileceğimizi biliyoruz, fakat üstünde yürüyemeyeceğimizin farkındayız. Bizi sınırlayan bu dünyevi öğeler haricinde bizi gittikçe kısıtlayan, kendimizi ve etrafımızdaki şeyleri sorgulamamıza geçit vermeyen dev bir bariyer var: Toplum.

Kendini var etmek için çabalayan ya da zorluklarla boğuşan birinin dert etmesi gereken dev bir sorun: “İnsanlar ne der?” İşin kötü yanı; bu soruyla toplumu yargıç yerine koyan kişinin başkalarının hayatlarına konu geldiğinde, o yargıç cübbesini kendi giymesidir.  Başka birinin hayatına müdahale eden, onu düşünsel ya da fiziksel bir yerden eleştiren insanın içinde; sakladığı duygular, başaramadığı hayaller ve bastırdığı arzular vardır. Bunun için başkalarına saldırmaktan, diğerlerinin eksilerini açığa çıkarmaktan kendini alıkoyamaz. Burada sosyoloji biliminin bir kavramı olan “Ad Hominem”den bahsetmek gerekir. Ad Hominem, rakibi itibarsızlaştırmak için savunulan konunun bağlamından kopartılıp direkt kişiye okları çevirerek özneyi karalamaktır. Bu safsata tarzının günümüzde en klasik örneği: “Sen kimsin ki/ Sen benim kim olduğumu biliyor musun?”dur.

Sen bir bireysin. Tıpkı benim gibi, tıpkı 7 milyar insan gibi. Farklılıklarımız var, çünkü hepimiz biriciğiz! Bu müthiş bir şey. Her birimiz farklı düşünüyor, farklı hissediyor, farklı işlerde uzmanlaşıyor ve farklı yaşam tarzları benimsiyoruz. Ve bunları kimsenin kısıtlamaya hakkı yok! Birinin düşündüğüne, inandığına, kararlarına, giydiğine, sevdiğine karışamazsınız!  Bir topluma bu farkındalığı kazandırmak, düşünce özgürlüğü ve eşitliğin önemini vurgulamak zehirli zihinlerin sonunu getirecek yegâne çözüm bence.

Belki de bu söylediklerim; kadın cinayetlerinin yaşandığı ve sermaye için yaratılan savaşların olduğu bir dünya için çok gerçekçi değil. Yine de her şey insanın zihin ve ruhunu yenilemesiyle değişebilir. Bağımsızlığı karakterimiz olarak tanımlarsak eşitsizliğe, haksızlığa, ayrımcılığa da karşı çıkabiliriz. Kimbilir, belki dünya bambaşka bir yer olur.

 

                                   11-E Sınıfı  F. A.  ÖZKES