HER ŞEY DÜZELİR SANDIM

 

22.02.2020

Bugün okul için kalktığımda aklım fazlasıyla karmaşıktı. Sınavlar bir yana arkadaşlar bir yana. Okulda kendim gibi miyim? Aman, çok da önemli değil. “Havalılar”la beraber olmak değişik biraz. En azından ortaokuldaki gibi değil. İnsanlar beni seviyor. Ama beni mi seviyor yoksa okul için oluşturduğum karakteri mi? Çok fazla arkadaşım olması çok hoşuma gidiyor. Okulun “havalı” insanlarından biriymişim gibi. Ama neden havalı olmak isteyeyim ki? Dersler güzel gidiyor ama fazla hırslıyım. Yanlış yaptığımda sanki geri dönüşü olmayan bir hata yapmışçasına vicdan azabı çekiyorum. En ama en iyisi olmaya çalışıyorum? Ama bunu yanlış yapmıyor muyum? Kendimle yarışmaktansa insanlarla yarışıyorum. Ben kendim miyim?

 

22.09.2021

Bu sabah ne kadar geç aydınlandı hava. Dün geceden beri sabah kendi sakinliğimde kahvaltı etmeyi bekliyordum. Metroda ne kadar farklı insan var. Acaba her gün metroya biniyorum diye insan sarrafı olur muyum? Metroda kitap okumak da ne farklıymış? Düşüncelerim bir sakin, bir dalgalı. Okulda geçen sene “çok yakın” arkadaşım olan kimseyle birbirimize “Merhaba!” bile demiyor olmamız ne kadar da garip! Aslında ”çok fazla” arkadaşım olmasındansa gerçek arkadaşlarımın olmasını tercih ederim. Ne kadar çok yapmacık insan var! Şu uzaktan eğitim sürecinden en çok insanlarla olan küçük sohbetlerimizi, derse yorum katmayı ve not almayı özlemişim. Bunları geçen sene başka birisinin söylediğini duysam ne kadar “saçma” diye düşünürdüm. Peki bir senede neden her şeyi farklı görmeye başladım? Nasıl ”kendim” gibi davranıyorum? Kendimi tanıyor muydum ki? Evde tek başımaydım. Tabii ki ailem vardı ama kafamdakileri kime anlatabilirdim ki? ”Kimseye” cevabıyla karşı karşıya kalınca da kendi problemimi kendim çözmeye, kendi düşüncelerimi kendim yorumlamaya başladım. Kendimle kalınca, normalde iki saniye aklımda çevirdiğim şey on dakika, bir saat aklımda dönmeye ve her seferinde yeniden çözümlenmeye başladı. Sanki bir kitabi yorumlarmışçasına, her satırından bir anlam çıkarmaya çalışırcasına düşündüm. Peki sadece düşünerek mi kendimi tanıdım? Zannetmiyorum. Tek başıma ders yaptım, tek başıma yemek yedim, tek başıma spor yaptım. Hayatımda ilk defa her şeyi tek başıma denedim. Kendimi tanıyınca tüm hayatım değişti mi? Eskiden mutsuzdum da şimdi mi mutluyum? Hayır. Ama en azından “mutluluk ve mutsuzluk” benim için farklı anlamlara sahip. Bir sene önce mutluluğu ve mutsuzluğu çok farklı sebeplere bağlardım. Şimdiyse hissettiklerimin, düşündüklerimin hepsi gerçek. Başka bir insanın “aynalanması, taklit edilmesi” değil. Ben ne hissediyorsam ve ben nasıl düşünüyorsam. Bu cümlelerden sonra her şey değişti sandınız. Ama dışardan bakınca hiçbir şey değişmedi. Kimse bilmiyor, fark etmiyor çünkü herkes değişti ama kimse bu değişimi değişim olarak görmedi. Aslında her şey değişti ama hiçbir şey değişmedi.

 

10-D SINIFI/G. GÜVEN