İNGİLİZCE ÖĞRETMENİMİZ DİLAN ULUSOY İLE “EMPATİ” ÜZERİNE

  “Acı duyabiliyorsan canlısın. Başkalarının acısını duyabiliyorsan insansın”

 

Bu röportaj 9-C sınıfından öğrencimiz Z. Aytekin tarafından yapılmıştır.

Z. AYTEKİN: İlk sorumuzla başlayalım. Empati kelimesi sizin için ne ifade ediyor?

DİLAN ULUSOY: İlk olarak empatinin toplumda, kendini karşıdaki kişinin yerine koymak olarak bilindiğinin altını çizmemiz gerekiyor. Bence empati, bütün toplumsal ilişkileri iyiye ve doğruya yönlendiren; özellikle günümüzde insanlığın ekmekten, sudan daha çok ihtiyaç duyduğu bir değerdir. Sonuçta bizler,  duygu ve düşüncelerimiz ile hayatını sürdüren ve bir arada yaşayan varlıklarız. Bir arada yaşayan insanların da birbirlerine karşı sorumlulukları olduğunu düşünüyorum. Bu sorumlulukların farkına varabilmek için de kendimizi karşımızdaki kişinin yerine koymamız gerekiyor. Ancak bu şekilde toplumda yaşanan acıların, haksızlıkların farkına varabiliriz. Bununla ilgili Tolstoy’un çok güzel bir sözü var, çok hoşuma gidiyor: “Acı duyabiliyorsan canlısın, başkalarının acısını duyabiliyorsan insansın”. Sonuçta, insanın gerçek anlamda insan olabilmesi için etrafına duyarsız kalmaması gerektiğini düşünüyorum

Z. AYTEKİN: Teşekkür ederiz, ikinci sorumuza geçelim: Siz aynı zamanda okulumuzdaki Sosyal Yardımlaşma Kulübünün de sorumlu öğretmenisiniz. Sosyal Yardımlaşma Kulübü için empati kavramının önemli olduğunu biliyoruz, acaba bu konuda siz neler söyleyeceksiniz? 

DİLAN ULUSOY: Kulübümüzün empatinin tam anlamıyla gerçekleşmesine olanak sağladığını düşünüyorum. Kulübümüzün esas temelini oluşturan en önemli öğe aslında empati. Kendimizi zorda olan insanların yerine koyarak, onların sorunlarını içimizde hissederek, yardımlaşma ve dayanışma duygusunu içselleştirerek öğrencilerimizin bunu kavramasını kolaylaştırmak istiyoruz.  Yaşam tarzımızda mümkün olduğunca yardımlaşmaya ve dayanışmaya ihtiyacı olan tüm gruplarla öğrencilerimizi karşılaştırmayı, onlarda farkındalık yaratmayı ve farkındalığın oluşturduğu sorumluluğu da paylaşmalarını amaçlıyoruz. Aynı zamanda farklılıklara karşı deneyim ve duyarlılık sağlamak da asıl amaçlarımızdan biri. Ve tüm bunların temelinde de tabii ki empati yatıyor. 

Z. AYTEKİN: Şimdi bize empati kavramını anımsatan bir kitap ya da film ismi söyleyebilir misiniz?

DİLAN ULUSOY: Herhangi bir sanat eserinin toplum tarafından kabul görmesi ve beğenilmesinin altında yatan en önemli sebeplerden birisinin empati olduğunu düşünüyorum. Etkileniyorsak, onu içselleştirebiliyorsak zaten orada empati yapabiliyoruz demektir. Dolayısıyla sanatçının bize dünyasını aktardığı her eser, doğası gereği, içerisinde derin bir empati barındırıyor. Beni etkileyen ve karşı tarafın dünyasının içerisine girmemi sağlayan iki eser söyleyeceğim, iki film: Birisi, İtalyan yönetmen Roberto Benigni’nin yönettiği “Hayat Güzeldir” filmi. Bir babanın savaş koşulları içerisinde; oğluna yaşanan acıları hissettirmemesi için verdiği mücadele, sergilediği tutum, empatinin en güzel örneklerinden biri bence. Bir diğeri de Lasse Hallström’ün yönettiği, 1993 yapımı,” Gilbert’ın Hayalleri” filmi. Başrolde evin küçük oğlu Arnie var. Otizm hastası bir karakter ancak ailenin tek problemi bu değil. Ailenin bir babası yok ve evin bütün yükü evin büyük çocuğu Gilbert’ın üzerinde. Gilbert karakteri; kendisi için bir şeyler yapmayan, tam anlamıyla problemler dolu ailesi için yaşayan genç bir adam. Film, birçok açıdan önemli konulara değiniyor. Gilbert’ın çaresizliğini olduğu gibi hissediyorsunuz ve hayallerin, hayatımızda ne kadar önemli yere sahip olduğunu ve gündelik hayatta kafamıza taktığımız sorunların ne kadar önemsiz olduğunu bu film bize çok güzel hatırlatıyor. 

Z. AYTEKİN: Son olarak biz öğrencilerinize empati kurmanın önemiyle ilgili söylemek istediğiniz bir şey var mı? 

DİLAN ULUSOY: İnsanı insan yapan, hayatı kolaylaştıran ve hatta anlamlandıran en önemli değer bence empati. Toplumun en küçük birimi olan aile ilişkilerinde olsun, dostluk ilişkilerinde olsun, birlikte yaşam düzenleyen her konuda; yani evde, okulda, sırada, uluslararası ilişkilerde; hayatın her alanında empati yapıldığı sürece insan ilişkileri ve toplumsal ilişkiler doğru ve sağlıklı bir yola girer. Çoğunlukla da empatinin sabrı da beraberinde getirdiğine inanıyorum. Hayatın daha yaşanabilir olması, insanların birbirlerini anlamasıyla mümkün. Yani kısaca insan ilişkilerinin en güzel değeridir bence empati. 

Z. AYTEKİN: Cevaplarınız için teşekkür ederiz.