Siddhartha

 

Benlik; bir kimsenin kendisini kendisi yapan özellik, kişinin öz varlığı, kendilik, kişilik demektir. Benlik arayışı da kendini bulma, özünü bulma demektir.

Yaşam, doğduğumuz gün başlayıp öldüğümüz gün sonlanan bir yolculuktur. Aynı zamanda yaşam, doğduğumuz gün başlayıp öldüğümüz gün sonlanan bir arayıştır da. Kimileri bu yolculuk esnasında sürekli arar durur; kimileri ise aramaya tenezzül bile etmez. Kimileri yorulur yarı yolda bırakır; kimileri asla yorulmaz, yılmadan aramaya devam eder. Kimileri başkalarından duyduklarına kayıtsız şartsız inanır; kimileri ise inanmak için somut bir şeyler arar. Bence benlik arayışı sorgulamakla başlar, benliğini bulmak kişiye bağlı olmakla beraber zaman ve mekana bağlı değildir. Benliğini bulma süreci uzun da sürebilir bir anda da gerçekleşebilir.

Hermann Hesse’nin Siddhartha adlı kitabı 1922’de yayımlanmıştır. Siddhartha Gautama’nın hayatını konu alan, Budizm felsefesinin içrek yönlerini uzmanlıkla işleyen yazarın en ünlü eseridir. Romanın baş kahramanı olan Siddhartha, arkadaşı Govinda’yla beraber Nirvana’ya ulaşmanın ve gerçek bilgiyi bulmanın gayretiyle yollara düşmeleridir.

Bu kitapta asıl anlatılmak istenen bence daha kitabın başında geçen “Şimdiye kadar öğrendiğim tek şey, hiçbir şey öğrenemeyeceğim oldu.” sözüdür.

Kitapta benliğini anlamaya çalışan kendinin ne olduğunu kitaptaki tabirle Ben’i, benliğini anlamaya ve bulmaya çalışan Siddhartha anlatılıyor. Ana karakterimiz Siddhartha’nın önce hiçliği sonra varlığı görmesinin ardından aradığı huzuru bir nehirde buluyor ve aydınlanıyor.

Siddhartha’nın benlik arayışı yanında Govinda ile samanalara katılarak başlar. Baba evinden ayrıldıktan sonra samanaların yanında aç dilenerek buldukları yiyeceği yiyip bulamayınca oruç tutup nefislerini körelterek üç yıl yaşar. Benliğini bulmak için benliğini bulmuş ya da hala arayış içerisinde olan insanlarla iletişim kurar. Bir gün Buddha adında bir ilahi adamdan söz edildiğini duyarak onun öğretisini dinlemeye giderler. Govinda Buddha’nın öğretisini ve yaşam biçimini benimseyerek onunla kalır ama Siddhartha ayrılmak zorundadır. Çünkü Buddhanın öğretisi ona uygun gelmemiştir, yetersiz gelmiştir çünkü herkesin benlik arayışı kendine özeldir. Kendine hastır çünkü herkesin hayata bakış açısı farklıdır. Siddhartha kendi yoluna gider, Govinda kendi yoluna gider, dolayısıyla arayışta olan kişinin yol arayışı kendine özgüdür. Böylece o kendi olmak, kendini bulmak için tekrar yola koyulur.

Siddhartha’nın yolu şehre düşer ve Kamala isminde bir kadın tanır ve ona aşık olur. Kadın Siddhartha’yı beğenir ama parasız, işsiz bu delikanlıdan bir şey elde edemeyeceğini anlayıp onu başından savmaya çalışır. Siddhartha bunun üzerine kadından nasıl para kazanacağını öğrenir ve Kamaswami adında bir tüccarın yanında işe başlar. Kısa sürede çok kazanır. Kamalayı elde ederek onunla yaşamaya başlar. Bu sırada insanlıktan çıkmakta ve kötü, cimri, sinirli, nefrete meyilli birine dönüşür. Durumun farkına varınca her şeyi bırakıp kaçar. Bir zamanlar onu nehrin karşısına geçiren kayıkçının yanına gider ve onunla beraber çalışmaya başlarlar. Yıllar sonra bir gün Kamala ve Siddharthanın oğlu tesasüfen kayıkçıyı bulurlar. Kamala’yı yılan sokar ve Kamala oğluyla babasını tanıştırıp ölür. Bu andan başlayarak baba oğul arasında bir takım tartışma ve anlaşmazlıklar oluşur. Oğlu babasına daha fazla dayanamaz ve onları babasının parasını çalıp terk eder. Siddhartha için bu yeni bir bilgeliğin kapısını açar. Bir zamanlar kendisinin babasına yaptığını oğlunun kendisine yapmasıyla yüzleşmek zorunda kalır ve oğlunun gidişini kabullenir. Bir süre sonra eski dostu Govinda ile yeniden karşılaşırlar. Kitabın sonunda Siddhartha nirvanaya ulaşmıştır.

F.H. SAVCI 10 A